Denizlerimizde sarıkanat istavrit (Akdeniz) ve karagöz istavrit (Karadeniz-Marmara) olarak iki türü yaşar. Boylan karagöz istavritte 15-25cm (maksimum 30cm), sarıkanatta ise 30-50cm olur. Küçüklerine kraça denir.

Gezici (pelajik) balıklardır. Hamsi, çaça, çamuka gibi küçük balıkların yavrularıyla beslenir. Mayıs-ağustos arası sürüler halinde ürer. Lezzetli eti, çeşitli yemekleri ve bol avlanmasıyla ekonomik değeri en yüksek balıklardandır.

Carangidae familyasından olan istavrit balığının denizlerimizde Trachurus meditterenaeus, Trachurus picturatus ve Trachurus trachurus bilimsel adlarıyla tanımlanan üç türü mevcuttur. İstavrit balığının küçüklerine "kraça" adı verilir. Denizlerimizde hamsiden sonra en fazla bulunan istavrit balığı yazın ılıman denizlerin sahil bölgelerinde yaşar. Kışın ise 100m derinliğe kadar olan kesimlere çekilir.



İstavrit balığının gövdesi yanlardan biraz basık ve füze şeklindedir. Kafası gövdesi ile orantılı büyüklükte olup ağzı ufaktır. Açılınca körük biçimini alır.

Dişleri kesici veya batıcı olmayıp kadife gibidir. İstavrit balığının pulları ufaktır ve derisine iyice intibak etmiştir. İki adet sırt yüzgecinin birincisi üçgen şeklindedir. İkinci sırt yüzgeci ve anüs yüzgeci çatal biçimindeki kuyruk yüzgecine doğru uzanır. Anüs yüzgecinin önünde iki adet ufak diken vardır. Karın yüzgeçleri öne doğru yatar, bunlar orta büyüklükteki göğüs yüzgeçlerinin altındadır. Yanal çizgisi çok belirgin ve birbiri üzerine sıra halinde yerleşmiş çok sert küçük levhalardan oluşmuştur. İstavrit balıklarının türlerine göre sırtları yeşilimsi, koyu gri ile karışık yeşilimsi ve mavi, yan tarafları gümüşi, karınları ise beyazdır. Ortalama boyları 15cm'dir. Karadeniz'de yaşayan ve son yıllarda kaybolan azman istavritlerin boyları 60-65 cm'i bulur.

Karagöz İstavrit (Trachurus mediterraneus)
İstavritin bu türü Marmara Denizi'nin balığıdır. Yaz başlarında bir kısım sürüler Karadeniz'in boğaz girişine yakın sahalara çıkıp, eylül sonunda yine Marmara'ya dönüş yaparlar.

Balığın karakteristiklerinden biri de şudur: yanal çizgisinin üzerinde bulunan ikinci bir çizgi birinci sırt yüzgecinin sonuna kadar devam eder. Diğer bir türü olan Trachurus trachurus'ta ise bu çizgi kuyruğa doğru yanal çizginin üzerinden uzanır. Azami boyları 40cm'dir.

Sarıkanat İstavrit (Trachurus trachurus)
Yaz boyunca Karadeniz'de plankton ve balık yavrularıyla beslenen bu tür istavritler kasım başında İstanbul Boğazı'na doğru göçlerine başlarlar.



Büyük sürüler halinde akan bu balıklar, Tekirdağ ve Marmara'nın güney sahillerine kadar yayılırlar. Ege ve Akdeniz'e inmezler. Marrnara'da yattıktan sonra nisan sonlarında Karadeniz'e gitmek için İstanbul Boğazı'na doğru harekete geçerler. Bu göç haziran ortalarına kadar devam eder. Bu tür istavrit, yumurtasını kısmen Marmara'da, kısmen de Karadeniz'de döker. Azami boyları 50cm'dir.

Akdeniz İstavriti (Trachurus picturatus)
Ege ve Akdeniz'de yaşayan istavrit balıklarının bu türleri Marmara'ya çıkmazlar. Azami boyları 25cm'dir. Kuyruk yüzgeçleri diğer türlere oranla daha ensizdir. Kafa, gövdeye oranla oldukça iri ve bombelidir. İstavrit balıklarının yaşam süreleri yaklaşık on beş yıldır. Yüzme keseleri vardır. Başlıca gıdalarını planktonlar, çaça, çamuka, hamsi ve diğer balıkların yavruları oluşturur. 0,8mm çapındaki yumurtalarda kırmızımsı bir yağ damlacığı bulunur. Bu sayede yumurta yüzeye yakın bir yerde batmadan kalır.



Yumurtadan çıkan yavruların boyu 2,5mm olup boylan 10mm olunca yüzgeçleri gelişmeye başlar. İkinci yıl sonunda türlerine göre ortalama boylarını bulurlar.


AVCILIĞI

İstavrit balığı, torik, lüfer, orkinos gibi saldırgan balıkların başlıca yemidir. Büyük sürüler halinde yayıldıklarından dolayı gerek büyük balıklar, gerekse amatör ve profesyonel avcılar için verimli av verirler.

İstavrit akyem olarak kullanılan balıkların başında gelir. Yaprak, tam göz, yarım göz, şakşak, mama olarak veya canlı halde birçok ayda yem olarak kullanılır. Anüs yüzgeci bir jiletle kesilip çıkarılırsa "kuyruk altı" tabir ettiğimiz yem elde edilir. Bu küçük parça, bir kamışın ucuna bağlı oltadaki sinek iğnesine takılıp kıyıdan denize sallandırılır. Seri hareketlerle "kuyruk altı" dediğimiz minik yüzgeç parçası su üstünde kaydırılırken kıyıda dolaşan istavritler bunu küçük bir balık yavrusu sanıp oltaya atlarlar. Bu suretle taze ve canlı yem olarak pek çok istavrit kıyıdan tutulur. Kıyıdan yapılan bir av şekli de yine aynı kuyruk altı "at-çek" diye adlandırdığımız takımın iğnesine takılıp çinekop, izmarit ve istavrit avında kullanılır.



Büyük balıklar tarafından kovalandığında rıhtım kenarlarını sıyırırcasına süren ve sürüler halinde kaçan istavrit balıkları ağzı geniş kepçelerle de yakalanırlar.

İstavrit Çaparisi
İstavrit genellikle amatör balıkçılar tarafından çapariyle avlanır. Balık avcılığına gönül verenlerin ilk tuttuğu balıklardandır. Avı kolay, zahmetsiz ve hareketlidir. İyi kullanıldığında tüm kösteklerdeki iğneler balıkla dolabilir. Av mahalline gelindiğinde çapari dikkatlice ve yavaşça denize koyverilir. 5 kulaçtan sonra çapari dibi buluncaya kadar, oltayı tutan kol aşağıdan yukanya doğru yumuşakça kaldırılıp, indirilerek balık sürüsünün kaç kulaçta olduğu aranır. Balıklar tüylü kösteklerdeki iğnelere atlayıp takılmaya başlayınca o seviyede olta yine bir-iki kez yumuşakça indirilip kaldırılır. Bu suretle hem çaparinin dolması sağlanır, hem de balığın bulunduğu derinlik tespit edilmiş olur. Hep aynı yere indirebilmek için oltayı yukarı almadan o anda elde tutulan bölümüne kolay çözülebilecek bir ilmik atılıp işaretlenir ve olta yavaşça yukarı çekilir. İstavritin ağzı kolaylıkla yırtıldığı için oltayı hızlı çekmemek lazımdır. Balıklar içeri alınıp iğnelerden temizlenir. Yeni çapari kullanan kişiye sandaldaki arkadaşlarının yardım etmesi ve balıkları iğneden kurtarması iyi olur.



Çaparinin dişle tutulup balıkların iğneden çıkarılması hatalı bir harekettir. Olta her an dişler arasında kaybedilir ve iğneler dudağa veya yüze kolaylıkla batar. İstavrit çaparisi genellikle 10-25 arası kösteklidir. Ancak yeni başlayanlar için, kullanılması kolay olduğundan 10 köstekli takım tavsiye edilir.

İstavrit çaparisinde olta 50-100m 0.40mm ana beden, çapari bedeni 0.35mm, köstekler ise 0.30mm veya 0.25mm olur. İğneler ise kalaylı ve 6-10 numara arasıdır. İğnelere beyaz renkte hindi, kaz veya martının kuyruk, kanat tüyleri kırmızı ibrişimle bağlanır. Köstek boyları 13cm, aralıkları ise yine 13cm'dir. Bu takımda suların derinliği ve akıntıya göre 150-250gr ağırlığında iskandil kullanılır.

Av sırasında düğümlenen veya sarılan köstekler düzeltilmeli ve olta suya, bundan sonra koyverilmelidir.

İstavritin eti oldukça lezzetlidir.