Tüm dünyada ılıman iklim kuşağıdaki denizlerde yaşayan amatör balıkçılar tarafından iyi bilinen zevkli avı nedeni ile sık sık peşine düşülen kuzu balığı ülkemizde de Ege ve Akdeniz'de yaşamaktadır.

Diğer yaygın olarak bilinen ismi saldırganlığı, küçük balıkları hışımla saldırıp avlaması nedeni ile avcı'dır. Yabancı kaynaklarda greater amberjack, amberjack (ABD, İng, seriola, yellow tail (İsp, İtl), manali, mineri (Yun) isimleri ile bulunabilir. Sırtı mavimsi gri koyuca yanlara doğru zeytin yeşilimsi karnı gümüşi beyazdır. Zeytin yeşili renk ilk bakışta hakim renk olarak göze çarpar. Vücudunun ortasında kuyruğa doğru kehribar (amber) renkli bir çizgi vardık ki bu çizgi balığa amberjack adını verir. Sırt yüzgeçi çifttir birincisi ufak ilk ışınssal bir yüzgeçken ikincisi ilk ışınları uzun sonrakiler kısa kuyruğa kadar uzanan bir şekildedir. Anal yüzgeci ikinci sırt yüzgecinden daha geriden başlar kuyruğa kadar uzar. Tüm yüzgeçleri esmercedir. Yan yüzgeçleri pek gelişmiş gibi durmasa da diğer yüzgeçleri ve çatal kuyruk yüzgecinin oldukça gelişmiş olması sarıkuyruğa mükkemel manevra ve hareket yeteneği sağlar.



Yanal çizgisi belirgince solungaç kapağının üzerinden başlayıp kuyruğa doğru düzgün bir şekilde ulaşır Pulları ufak olup vücuduna çok iyi işlemiştir. Kafası vücuduna oaranla gözleride kafaya oranla normal büyüklüktedir. Ağzı çok büyük olup kofana, palamut gibi iri balıklara dahi saldırmasına yeter. Dişleri yakın akrabası çatal kuyrukta olduğu gibi takım kesecek şekilde değildir.
 

AVCILIĞI

Avcılığı için önce sınıflandırmak gereklidir çünkü tüm balıklar gibi sarıkuyrukta büyüklüğüne göre yemlenme alışkanlıkları ve yaşam alanlarını değiştirmektedir.

Yarım Kiloya Kadar Olanlar
Mayıstan itibaren suların ısınmasıyla beraber kıyılar yaklaşan daha küçük balıkların peşinden kumsallara kadar sokulabilmekte ve büyük sürüler halinde dolaşmaktadır. Bilinen 3-4 köstekli dip oltalarına dahi yakalanabilmektedirler. Yem olarak diğer balıklara kullandığınız favori yemlerden biri tercih edilebilir. Ama genelde hareketli avlara ilgi duyduğundan bu takımlar atıldıktan sonra yavaş yavaş çekilip yeme hareket verilirse saldırma arzuları daha da depreşmektedir

0.5-1kg (25-35cm) Arası
Hazirandan itibaren genelde 30-35 cm lik Yazılı Orkinos Yavruları(Kan Palamutu) ve Lambuka ile beraber açıklarda sabah ve akşamüstü küçük boy sardalya, didekli, kolyoz sürüleriyle yemlenmektedir. Kan Palamutu ve Lambuka yüzeyden beslenmekteyken Sarıkuyruk daha derinde bulunmakta ve sırtıya gelmemektedir. Dibe salıp 1-2 mt yukarıda askıda kaldıktan sonra, silikon balık, ahtapot tarzı yemlerinizi kolyoz avındaki gibi yukarı çekip sonra aşağıya bırakarak yeme hareket kazandırırsanız bu hareket ilgisini çekecektir.



Eğer kayalık ve aniden derinleşen bir kıyıda avlanıyorsanız yüzeyden 1 mt kadar aşağıdan gelecek bir at-çekle avlanabilir. Aynı şekilde sıryı ile de avcılığı mümkündür.

Sabah ve akşam harici genelde duba altlarında veya altı kayalık olan bölgelerde bulabilirsiniz.

1-2kg Arası (35-50cm)
Artık gerçek yaşam alanları olan kayalık ve aniden derinleşen yerlere çekilmektedir. Balıklar büyüdükçe de artık sürüdeki üye sayıları azalmaya başlamıştır. Genelde canlı veya taze yemlere ilgi duymaktadırlar. Eğer kayalık ve derin yerlerse avlağımız küçük balıklarla ve tek iğneli bırakma takımlarla avı yapılabilmektedir. Şamandıralı takımlarda avlağın derinliğine göre orta suda askıda kalacak şekilde bırakacağınız yem ilgi çekecektir. Doğru yem oraya yemlenmeye geldiği yavru balıklardan bir tanesidir. Bu dönemde artık rapalaya da atlamaya başladığı dönemdir. Kayalık kıyılardan tekne ile sırtı da sonuç alabilirsiniz. Genelde 4,5-7,5cm rapalalardan sonuç alabilirsiniz. Ama bu rapalalardaki orijinal iğneler biraz küçük olacaktır. Avınızın ağız yapısına göre bu iğneleri bir büyükleriyle değiştirmenizde fayda vardır. Elde sırtı çekerken mutlak eldiven kullanın veya misinanın kesebileceği parmaklarınıza bant sarın zira bu dönemde artık balık hırçınlaşmaya başlamıştır. Gene elde tutulacaksa sırtı takımınızı 0,50mm, fırdöndü rapala arasında ise 5-6 mt daha ince daha dayanıklı ve hatta FC misina kullanmanızda fayda vardır. Rapalanız yüzeyden değil mutlaka 1-2 mt derinden gelmelidir. Bunu ya fırdöndüden önce kullanacağınız kurşunla ya da dalan rapala türleriyle ayarlayabilirsiniz.



2-8kg Arası (50-90cm)
Kasım başında bu boylara rastlamanız büyük oranla daha mümkünkür.Kuzu ağız yapısı büyük bir balık olduğundan bu boylar da sübye en iyi seçimdir. Hele ekim sonu kasım başı gibi mevsim dönüşlerinde palamutun artık iyice büyüdüğü ve sübyenin az ve makbül olduğu dönemlerde sübye en verimli yem olacaktır.

Ama son avımızdaki kuzunun midesinden jumbo karideslerin de çıkması, balığın menüsün çok daha zengin olmasının yanında, daha derin sulara da indiğinin ispatıdır.

8kg'dan Büyükler (+90cm)
Sarıkuyruğun kendi karakterine büründüğü dönemdir. Kıyılardan daha derin daha sakin bölgelere çekilirler. Genelde 20-60 mt derinliklerde su altında birden derinleşen vadilerin orta derinliğindeki yamaçlarda, su altı kanyonlarında 10-15 bireyli sürüler halinde dolaşırlar.Yaz başı ve yaz sonu dönemlerde havaların değişim içinde olduğu zamanlarda, avı daha verimlidir. Artık büyümüş olan sardalya, kan palamutu ve zargana sürülerinin peşinden gelip çoğalmaya başlamıştır. Bu dönemde yemlik olarak yakalanabilecek 30-35cm lik kan palamutları veya zargana ile avlanabilmektedir, palamutta bir arkada birde ortada toplam 2 kanca ile ve zarganada ise boyu uzun olması sebebiyle biraz daha küçük biraz daha sağlam ve 3-4 iğneli takımla ile avlanabilir. Ekim kasım aylarında ise bollaşan ve bu dönemde acısı giden sübye ve kalamarla beslenir ki asıl yemi de budur. Kancayı sübyenin içine yerleştirirseniz ve çekim ağırlığını sağlamak için küçük bir hırsız iğneyi de tam merkeze takıp buradan çekilmesini sağlarsanız yeminiz düzgün yüzecektir. Balık yemlerde ise gene oltanıza küçük bir daha hırsız iğne ekleyip tam yemin ağzına gelecek şekilse 2 dudağından geçirirseniz sırtıda ağzının açık kalıp yüzüşünün bozulmasına engel olursunuz.



Avlağı bulup kayalıkların, kanyonların arasında orta suda yemi rölanti hızıyla gezdirmekse işin an can alıcı noktasıdır zira olta devamlı kayalara takılacaktır. Balık vurduğunda çok hırçın bir vuruş alacaksınız ve elinizde misina varsa mutlak eliniz kesilecektir. Mücadele sırasında elinizden oltanızın alınacağını unutmamakta fayda vardır. Bu nedenlede oltanızı bir bidona sarın, elinizden kaçabilecek olta bidonun dalıp çıkmasıyla balığın yorulmasını sağlayacaktır. Bidona 30-40m 2-3mm çamaşır ipi sarın ki sırtıyı bu ipten tutarak çekerseniz balık vurduğunda eliniz kesiklerden koruyabilesiniz. Bu boydaki ve hırçın bir balığın avında asla avınızı hafife alıp parmaklarınıza ip veya misina sarmayın ki alacağınız ilk vuruş karşınızda kopma derecesinde bir yaralanma yaşamayasınız. İlk vuruşu aldıktan sonra sizinde kösteklemeniz gerekir ki yemi parçalasa da yutmaz. Ağında yemle oradan 3-5 mt uzaklaşıp yutacaktır. Çekerken aralık vermeden ve mücadeleyi bırakmadan çekin, yüzeye geldiğinde ise tek eliniz yukarıda oltayı gergin tutup diğer elinizle solungaçlarından yakalayarak tekneye alabilirsiniz.