Balina köpekbalığı, aybalığı, beyaz köpekbalığı ve mersin balığı gibi, denizlerin en iri ve cüsseli balıklarından biride orkinostur. Scombridae familyasından olan orkinoslar Thunnini sınıfındandır.

Auxis, Enthynnus, Katsuwonus ve Thunnus diye adlandırılmış olan cinslerinin on üç türü vardır.

Auxis cinslerinin iki türü bulunur:
• Auxis thazard
 Auxis rochei

Euthynnus cinslerinin üç türü mevcuttur:
 Euthynnus lineatus
 Euthynnus alletteratus (Yazılı Orkinos)
 Euthynnus affinis

Katsuwonus cinsinin ise bir türü vardır:
• Katsuwonus pelamis

Thunnus cinsinden olan orkinosların yedi türü vardır. Bunlar sırasıyla
• Thunnus alalunga
 Thunnus obesus
 Thunnus at/anticus
 Thunnus thynnus (Asıl Orkinos)
 Thunnus tonggol
 Thunnus maccoyii
 Thunnus albacares



Gövde yapıları bakımından birbirlerine çok benzeyen bu türler 3 ila 600 kilo arasında değişirler.

Büyük sürüler halinde orta ve yukarı sularda yaşar; hamsi, sardalya, zargana, kolyos, uskumru sürülerine saldırırlar.

Orkinos saldırısı sırasında küçük balıkların sudan havaya doğru fırladıkları, bu kezde martılara yem oldukları görülür. Torik, palamut ve kofana sürülerini de önlerine katıp sürerler. Yemlenmeleri sırasında sudan fırlayıp bütün güçleriyle denize dalışları görülmeye değer bir manzaradır.


THUNNUS THYNNUS


Scoinbridae familyasından olan ve Thunnus thynnus bilimsel adıyla tanımlanan asıl orkinoslar türlerinin arasında en irisidir. 1 yaşında 50cm ve 4kg olan bu balıklar, 14 yaşında 2,60m uzunluğa ve ortalama 313kg ağırlığa ulaşırlar. Ortalama ağırlıkları 250kg olup 3-4 metre boyuna ve 600 kiloluklarınada rastlanabilir. Pasifik, Kuzey Atlantik Okyanuslarının l0°'nin altına düşmeyen yarı tropik ve ılıman sularında, Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz'de yaşarlar.

Pelajik balıklardan olan orkinoslar, nisan başından itibaren sürüler halinde Akdeniz'den hareket edip Ege'ye, oradanda Çanakkale ve İstanbul boğazlarını geçerek eylül sonuna kadar Karadeniz'e göç ederler. Bu türün en irilerinin, en uzun mesafeleri katettikleri ve elli günlük bir göç sırasında 5000 mili bulan uzaklıklara ulaştıkları belirlenmiştir. Göçleri sırasında sürüde mevcut tüm balıkların aynı yaş ve boyda oldukları gözlenmiştir.

Kasım ayında Karadeniz'den, torik ve kofana sürülerinin peşinden İstanbul Boğazı’na doğru inen orkinoslar, havalar ılıman gittiği takdirde Marmara'da kışlarlar ve av verirler. Göç sırasında 25-26 kulaçtan aşağı inmeyip zaman zaman deniz seviyesinde seyreder ve bu meyanda avlanırlar.



Önlerine kattıkları uskumru, kolyoz, sardalya, hamsi ve zargana sürülerine saldırırlar. Ağızlarına uygun gelen kofana ve torikleri de kovalarlar. Avlanmaları sırasında kıyıya 20-25m yaklaştıkları, Kandilli ve Ortaköy önlerinde oynağa kalktıkları sık sık görülmüştür.

Dev cüsseleri ve devamlı yemlenme alışkanlıklarıyla balık sürüleri için korkulu rüya olmaların karşın, canavar cinsi köpekbalıklarının saldırılarına uğrar ve onlara yem olurlar.

Orkinosların sırtı çok koyu metalik mavi, yanları koyu gümüşi gri, karnı ise kirli beyazdır.

Yüzerken süratini sağlayan, mükemmel ve akıcı çizgileri olan füze şeklinde bir gövde yapısına sahiptir.

Kafası konik biçimde, ağzı ise geniş olup büyük bir torik veya kofanayı bir hamlede yutabilir. Keskin olmayan ufak dişlere sahiptir. Gözleri siyahtır. Tombul bir balık olan orkinosun dengesini sağlayan göğüs ve iki sırt yüzgeci gövdesine oranla küçüktür. Birinci sırt yüzgeci sırtındaki bir yarık içine yerleşmiştir. Çatal biçimindeki kuyruk yüzgeci çok güçlü olup balığın su içindeki manevralarını ve seyrini sağlar.

Scombridae familyasına mensup balıkların başlıca benzer karakteristiklerinden biri olan ikinci kıç yüzgeci ve sırt yüzgecinden kuyruk yüzgecine doğru uzanan sekiz-on adet yalancı yüzgece sahiptir.

Gövdesini kaplayan, birinden diğerine iç içe geçmiş küçük pulları derisine iyice intibak etmiştir. Bu yüzden balık, sert ve kalın
bir deriye sahiptir.




ORKİNOS AVI

Gövdesindeki kan miktarı yüksek olduğundan, orkinos kırmızı etli bir balıktır. Kanı akıtılıp dilimlendikten sonra konservesi yapılır. Avrupa, Amerika ve Japonya'da çok miktarda konserve halinde satılan ton balığı, tüketiciler tarafından rağbet görür. Ülkemizde de ton balığı konserveciliği yıllardır yapılmaktadır.

5-10kg arasındaki lezzetli ve daha gevrek ete sahip olan orkinosların iki parmak eninde dilimlenmiş etleri, bir süre suda birakılıp kanı alındıktan sonra tuzlanır. Üzerinde biraz zeytinyağı gezdirilip ızgarası yapılır.

Halk dilinde "tombik", "tombilik" veya "tombilika" diye adlandınlan küçük ton balıkları Japonya'da çiğ olarak da yenir. Orkinos avı son derece zor ve tehlikeli olup tecrübe gerektirir.

Kimi balıkçıların inançlarına göre avı uğursuz sayılmasına rağmen kimisi için de son derece karlı, zevkli ve heyecanlıdır. 300-500kg'lık bir balıkla devamlı mücadele gerektiği için gece avı daha zor ve tehlikelidir.

Oltayla orkinos ayında şansta büyük rol oynar. Her ava çıkan bir balıkla dönemediği gibi, bazısıda iki veya daha çok balığa rastlar.

Bu konuda ihtisas sahibi olan profesyonel balıkçıların yanında, orkinos ayında isim yapmış ve bunun ustası olmuş amatör balıkçılarda mevcuttur.

Adalar'dan, Kumkapı'dan, Kandilli, Ortaköy, Vaniköy, Sarıyer ve Hisarlardan Boğaz'a ve Marmara'ya açılan bu ustaların ağzından orkinos aylarını dinlemek büyük bir zevktir.

Değişik takımlar ve av şekilleri için orkinos avını balıkların büyüklüğüne ve ağırlıklarına göre birbirinden ayırmak gerekir:

1. 5kg - 10kg arasında olan orkinoslar (küçük boylar)
2. 10kg - 50kg arasında olan orkinoslar (orta boylar)
3. 50kg - +300kg arasında olan orkinoslar (büyük boylar)


KÜÇÜK BOY ORKİNOSLARIN AV ŞEKİLLERİ:

Bu boy balıklar yemli veya yemsiz takımlarla yakalanırlar. Küçük boy orkinos sürüleri; gümüş, istavrit, sardalya gibi küçük balık sürülerini zaman zaman koy ağızlarına sıkıştırırlar.

Fırlayan küçük balıklar ve martılar, sürünün nerede yemlendiğini belli eder. Av mahalline yaklaşıldığında olta beden dahil 100m kadar denize koyverilir.

Motorla oynağa çok yaklaşmadan balıkların gidiş yönünün 120m kadar önünden 2-3 mil süratle geçilir ve oltanın avlanmakta olan orkinoslar tarafından görülmesine çalışılır. Oynağa çok yaklaşıldığı veya üzerinden geçildiği takdirde motor sesinden ürken balıklar daha derine siner ve av olanağı kalmaz.

Balık oltaya atladığı takdirde, aniden çekmemek, 4-5 saniye yemi kapmasına ve sürüklemesine izin vermek gerekir. Bundan sonra atılacak bir tasma iğnenin balığın damağına veya çenesine saplanmasını sağlayacaktır.

Olta, motorun küpeştesine 90° dik olarak kalama vermeden çekilmeli, balık kafa atarsa veya yol isterse verilmeli ve sonra tekrar çekerek tekneye yaklaştırmalıdır.

Oltayı kullanana yardımcı olan arkadaşı yaklaşan balığı bir kakıçla tekneye alır. 5-10kg olmasına rağmen küçük orkinoslarda çok güçlü balıklardır.

Yakalandıklarında aniden dibe dalmak isteyebildikleri gibi, şaşkınlıkla tekneye doğru da süratle yüzebilir. Tabii böyle bir durum avı daha da kolaylaştıracaktır.


KÜÇÜK BOY ORKİNOSLARIN AV TAKIMLARI

Yemli takımda istavrit, sardalya, ilarya veya gümüş balıkları kullanılır. İlarya, sardalya veya gümüş iğneye çeneden batırılıp enseden çıkarılarak takılır.

Yem canlı istavrit ise iğne, balığın ağzından sokulup galsamasından geçirip, etine batırmadan yanından deri altından geçirilerek takılır.

Yemli Küçük, Orta Boy Orkinos Takımının Hazırlanması
Takımı hazırlamak için 200m uzunluğunda 0.70'lik misina kelebeğe (mantara) sarıldıktan sonra ucuna 3cm'lik bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün boş gözüne 0.60'lık ve 1/2 kulaç uzunluğunda bir misina bağlanır.

Ek bedeni teşkil eden bu misina 60gr'lık bir kıstırmadan geçirildikten sonra ek bedenin diğer ucuna yine 3cm'lik bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün boş gözüne 5 kulaç uzunluğunda 0.50'lik bir beden bağlandıktan sonra ucuna 3/0 no orkinos iğnesi takılır.


YEMSİZ KÜÇÜK BOY ORKİNOS TAKIMLARI

Yemsiz küçük boy orkinos takımlarıda kaşıkla, sübye biçiminde yapay yemle veya çapari olarak hazırlanır. Bu tür takımlar Marmara'da Kapıdağ açıklarında, Çanakkale Boğazı, Ege ve Marmara denizlerinde kullanılır.



Plastik Etekli Altılı Yapay Sübyeli Takım

200m uzunluğunda 0.70'lik misina mantara sarıldıktan sonra ucuna 3cm'lik bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün boş gözüne 0.60'lık, 2 karış uzunluğunda ek beden takıldıktan sonra bunun bir ucu 120gr'lık kıstırmadan geçirilip yine 3cm'lik bir fırdöndüye takılır. Bu fırdöndününde ucuna yine 0.60'lık bir beden bağlanır, fırdöndünün bağlandığı mesafeden 70cm alınıp, ucuna yapay sübye takılmış 0.50'lik birinci köstek düğümlenip puntalanır. Köstek uzunluğu 50cm'dir.

Köstekler arasında 60'ar cm'lik aralıklar bırakılarak, beş adet daha yapay sübyeli köstekler düğümlendikten sonra bedenin ucuna 2cm bir fırdöndü bağlanıp, diğer gözüne 1 no Fransız söğüt kaşık takılır. Tekne 2 mil süratle hareket halindeyken kullanılır.

Kaşık Takımının Yapılışı
200m uzunluğunda 0.70'lik renksiz ve sert misina kelebeğe sarıldıktan sonra ucuna 3cm'lik bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün boş gözüne 1/2 kulaç uzunluğunda 0.60'lık bir misina bağlandıktan sonra 60gr ağırlığında bir kıstırma geçirilir ve misinanın diğer ucunada 3cm'lik bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün boş gözüne 5 kulaç uzunluğunda 0.50'lik renksiz ve sert misina bağlanır. Bedenin ucuna 1 no söğüt yaprağı şeklinde, üçlü iğne taşıyan Fransız kaşık bağlanır.

Orkinos sürüsü su üstünde zaman zaman oynağa kalkıyor, küçük balıkları sıkıştırıyor ve su üstüne sıçratıyorsa kaşık kullanmakta fayda vardır. Kaşık yerine kullanılacak diğer bir yöntemde bedenin ucuna sübye biçiminde plastik etekli, pembe veya beyaz renkte yapay yem takmaktır. Sübyenin etekleri içinde 3/0 no iğne saklı olup beden yapay sübyenin göz bölümünün kesitindeki delikten geçirilip iğneye bağlanır. Motor hareket halindeyken olta kısa tasmalar atılarak kullanılır. Balık sürüsü bir görünüp sonra uzun süre kayboluyorsa bedenin ucuna iyice mazgallanıp civayla parlatılmış 100-120gr ağırlığında kurşundan mamul seğirtme takılır. Seğirtmede iğneyi örtecek uzunlukta kırmızı, sarı veya beyaz tüyler mevcuttur.

Her üç takımda kullanılırken olta denize beden dahil 100m koyverilir. Sürüyü dağıtmayacak mesafe hesaplanarak önünden geçilir. Çok üstüne gidildiği takdirde motor sesinden sürü dağılır ve bir anda derinlere dalar.

Atlantik ve Pasifik'te küçük boy tonların makinesiz kamışla avı çok ilgi çekicidir. Sürünün görüldüğü av mahalline yaklaşan teknelerden denize küçük balık parçaları serpilir. Bunlar yağ oranı yüksek sardalya, hamsi gibi yem balıklarıdır.

Denize tabaka halinde yayılan bu balıkların yağları ve kokuları ton balığı sürüsünü teknelerin yanına çeker. Balıkçılar ucuna yem takılmış iğneleri ve kuvvetli misinaları olan makinesiz ve çok uzun bambudan mamul kamışları sürünün yemlendiği mahalle sarkıtırlar. Bir iki kere salladıktan sonra oltaya atlayan ve takılan balığı maharetle havalandırıp teknenin içine atarlar. Yemlenme heyecanına kapılmış olan ton balıkları şuursuzca oltaya atladıkları için uzun süre av verirler.

Denize küçük balık parçaları atarak avlanmaya "yemleme" (chumming) diyoruz. Köpekbalığı avındada et parçaları ve koyun kanı dökmek suretiyle yapılan yemleme, balıkları tekneye doğru çeker.

Küçük Boy Orkinos Çaparisi
200m uzunluğunda 0.8O'lik renksiz ve sert misina, 200gr ağırlığındaki iki ucu fırdöndülü yumurta biçimindeki kıstırmanın boş halkasına bağlanır. Diğer halkasına ise 0.70'lik beden bağlanıp 1 kulaç mesafe alındıktan sonra 2 karış uzunluğunda 0.60'lık birinci köstek düğümlenip puntalanır. Birinci köstekle ikinci köstek arasında en az 60cm'lik mesafe bırakılıp ikinci köstekde düğümlenir. Yirmibeş-otuz köstek tamamlanıncaya kadar bu işlem devam eder. Kösteklerin bedene takılmasından sonra son köstekler bedene 3 karış pay verilip üçlü iğneli, söğüt yaprağı şeklinde 1 no kaşık fırdöndüsünden bedenin ucuna bağlanır. Kösteklere 3/0 no iğne, beyaz veya sarı ve pembe renge boyanmış, kazın göğüs tüylerinden takılır. Bu tüyler kırmızı ibrişimle iğnelere ve köstek ucuna façina edilir.

Bu tür çapariler küçük boy orkinosların yemlenmeleri sırasında denize beden dahil 40-50 kulaç koyvermek suretiyle kullanılır. Teknenin sürati 1,5-2 mil arasındadır.

Av sırasında balık takıma atladığı zaman, aynı torik ve palamut çaparisinde olduğu gibi, motoru kullanan takımın üstüne doğru dönerek, oltayı kullanan ve tekneye çeken arkadaşına yardımcı olur.


ORTA BOY ORKİNOSLARIN AVLANMASI

10-50kg arasındaki orkinoslar daha küçük boylara oranla daha güçlü ve sert balıklardır. Bu ağırlıktaki orkinoslar daha öncede örneklerini verdiğimiz, ucunda kaşık, seğirtme, plastik etekli sübye biçimindeki yapay yem bulunan takınılarla avlanırlar. Ancak takımlarda oltada 130 no, bedende ise 100 no misina kullanılması gerekir. Takımı kullananın eldiven takması ve oltayı sandal içine 20m kadar sağıp, yedek bırakması lazımdır.

Nisan ve mayıs aylarında Çanakkale Boğazı'nda ve Ege'de görünen bu balıklar yemlerini koy ağızlarında sıkıştırdıkları vakit avlanma heyecanına kapılıp şuursuzca saldırdıklarında bu tür oltaya atlayabilirler. Aksi takdirde küçük boy ve orta boy orkinoslara yapay yem yedirmek çok zordur.

 


BÜYÜK BOY ORKİNOS TAKIMI

Orkinos takımı; iğne, beden ve olta bölümünü kapsayan hunna halatından ibarettir. Av için kullanılan çelik iğneler, balığın iriliğine, yemin şekline ve büyüklüğüne göre değişır. İğnelerin genellikle sap-uç aralıkları 5-6cm, kalınlıkları 5-6mm, sapları ise 10-12cm uzunluğundadır. Bedene kolay bağlanması için bazı iğnelerin saplarında delik bulunur. Buna 'halkalı sap' diyoruz.

Köpekbalığı ve kılıçbalığı avında kullanılan iğnelerin dışında orkinos iğneleri en iri ve dayanıklılarıdır. Takım, beden bölümü 2,5 kulaç uzunluğunda, 1mm çapında çok sağlam çelik telden meydana gelmiştir. Çelik tel orkinos iğnesinin halkalı sapından iki kez geçirilip pensle kıvrılarak iğneye bağlanır. Telin artan ucu üstüne sarılır. Diğer ucu ise demirden mamul iri bir fırdöndüye yine iki kez geçirilip pensle kıvrılarak bağlanır. Fırdöndünün diğer halkasına 3mm kalınlığında ve 3m uzunluğunda ince çelik tellerden örülerek hazırlanmış sırma tel bağlanır. Sırma telin diğer ucuna yine bir fırdöndü bağlandıktan sonra, bu fırdöndünün boş halkasına 150-200 kulaç uzunluğunda 4-5mm çapında hurma halatı diye adlandırdığımız olta bölümünü meydana getiren ip eklenir.

Bu ip, gamı alındıktan sonra içi naylon örtüyle kaplanmış çavalyaya (sepete) kangal şeklinde istiflenir. İpin birinci fırdöndüye bağlandığı yerin bir kulaç yukarısına, sulara göre 2-3kg bir iskandil veya taş, kıstırma vazifesini görmek üzere pamuk ipliğiyle bağlanır. Kıstırma böylelikle bedenin denizde apikoda durmasını sağlar.

Yemin Oltaya Takılışı
Orkinos avında kullanılan yemler torik, palamut, kofana, kaba lüfer, iri uskumru veya iri istavrittir. Yemlerin boylarına göre büyük veya daha küçük iğneler kullanılır. Orkinos avı zor olduğu için iğne yeme dikkat ve itinayla takılıp, bağlanmalıdır. Yem olarak kullanılacak balığın sırtı ensesinden kuyruğuna doğru keskin bir bıçakla 1,5-2cm derinliğinde yarılır. Orkinos iğnesinin sivri uçlu tarafı dışarıda bırakılmak suretiyle bu yarığın içine gömülür. Yarığın üstü siyah ibrişim veya iğneyle kuyruktan enseye doğru dikilir. 250gr ağırlığında kurşundan bir iskandil balığın ağzından sokulup içine yerleştirilir. Yemin ağzı ve solungaç kapaklarıda siyah iplikle dikilir. İğnenin sırttan çıkmaması için bedene tespit edildiği yerden balığın gövdesi aynı iplikle sarılır. Ayrıca yemin dik durabilmesi için 10-15cm'lik ince ahşap çubuklar hazırlanıp balığın iki yanından derisinin altına yerleştirilir.

Av sırasında kullanılan diğer malzeme ve aletler şunlardır:
Zıpkın, Zıpkın İpi ve Gönderi: Orkinos avında kullanılan zıpkın ucu gönderden kurtulur ve balığın gövdesine girer. Zıpkın ucunada balığı kullanmak için 20-40 kulaç uzunluğunda ve bir parmak kalınlığında ip bağlıdır.

Uçkurluk: 2m boyunda ve ucunda ip olan ahşap bir sopadır. Orkinos zıpkınlanıp teknenin yanına alındığında uçkurluk yardımıyla ip balığın solungaç kapağından sokulup ağzından çıkarılır. Kuyruğundan diğer bir iple kasa yapılmak suretiyle balık kafadan ve kuyruktan sandalın yanına bağlanır veya askıya alınır.

Kakıçlar: İri balık ayında çeşitli boy ve şekillerde kakıçlar kullanılır. Orkinos ayında kullanılanlar ahşap veya alüminyum saplı ve iğne bölümü sabit kakıçlarla, iğne bölümü ipli ve gönderden çıkabilen "uçan kakıçlar"dır. Boyları genellikle 2,5-3m boyunda olur. Kakıç ucundaki büyük boy iğnenin veya kancanın damağı olmayıp ucu çok keskin ve sivridir. Sert derili balıkların gövdesine kolaylıkla girer ve tekneye yaklaştırmaya yardımcı olur.

Orkinos avı, motorlu teknede biri oltacı, diğeri zıpkıncı olmak üzere iki kişiyle yapılır. Zevkli olduğu kadar tehlikelide olabilecek bu ava yeni başlayanların mutlaka birkaç kez orkinos avına çıkmış, deneyimli profesyonellerle çıkmaları gerekir.



Orkinos, Karadeniz'den Marmara'ya inişi sırasında İstanbul Boğazı'nda, Vaniköy, Ortaköy önlerinden Sarayburnu ve Tophane arasındaki sahada, Kumkapı ve Adalar'ın Marmara’ya bakan sahillerinin açıklarında, Hayırsız Ada, Büyükada-Neandnos arasında, İzmit Körfezi'nde olta ile avlanır. Av aralık ayında başlayıp mart ortasına kadar devam eder. En verimli av zamanı güneş doğarken ve doğduktan sonraki bir saat içindedir. Bütün gün içinde ve hatta gece dahi av yapılabilir. Ancak gece avı tehlikelidir. Bu ayda iki veya daha fazla olta kullanılabilir. Av iki takımla yapılıyorsa oltalanı taşıyan çavalyaların biri baş üstüne, diğeri kıç üstüne yerleştirilir. Zıpkın, uçkurluk ve kakıç iyice yerleştirildikten, yemler ve askı ipleri kontrol edildikten sonra av mahalline hareket edilir.

Orkinos balığı genellikle 18-25 kulaç arasında gezdiği için önce birinci olta 18-19 kulaca indirilir ve oltanın deniz seviyesindeki noktasına ufak bir şamandıra ince bir iplikle bağlanır. Daha sonrada buradan 15-20m uzaklaşılarak ikinci olta 22-24 kulaç derinliğe indirilir. Tek olta kullanılıyorsa 18-23 kulaç arasında koyverilir ve elde beklenir. Bekleme uzun sürebileceği için olta, "çelik" ismi verdiğimiz 1m'lik bir sopanın ucuna pamuk ipliğiyle bağlanır.

İki olta kullanılırken şamandıralı olanına balık gelmişse şamandıra denizde yüzmeye ve çavalyanın içindeki hurma halatı süratle denize boşalmaya başlar. Oltacı derhal ipe hakim olup, iğnenin balığın ağzına veya yemi yutmuşsa midesine saplanması için ipi bir iki metre hızla çekip tasmasını atar. Aynı anda zıpkıncı ikinci oltayı çekerek derhal çavalyasına toplar. Balığı kıç taraftan kullanmak daha emniyetlidir. Elde beklenen oltaya balık gelmişse oltayı sarsmaya ve çekmeye başlar. O anda tasma atmak hatalı olabilir.

Orkinos çoğu kez yemi dudakları arasına alıp, daha yutmadan sürükleyebilir. Bu sırada atılan tasma yemin orkinosun dudakları arasından kurtulmasına ve bozulmasına sebep olabilir. Tasma zamanında atılmış ve iğne saplanmışsa balık yakalandığını anlar ve harekete geçer. Çok kuvvetli ve cüsseli olduğu için sandala diğer balıklar gibi kolaylıkla çekilemez. Yakalanmasını müteakip kaçmaya başlar. Takımın kopmaması için olta balığın hızına göre gergin tutularak denize bırakılır.

Zorlanmayla birlikte tekne sürüklenir. Orkinos duraklamaya başlayınca olta bırakılmayıp balığın mukavemeti sandalın ağırlığına bindirilir. Bir süre sonra balık yorulur ve korkusu geçip uysallaşır. Bundan sonra hurma halatı tekneye doğru çekilmeye başlanır ve çekilirken de çavalyeye dikkatle istiflenir.

Olta çavalyeye değilde ambara, oltacının ayakları dibine alınırsa balık her an dibe dalış yapıp büyük bir süratle ipi geri alabilir. Ayağa takılabilecek olan bu ipde oltacıyı denize sürükler veya sakatlanmasına sebep olabilir. Bu ihtimali göz önünde tutup teknede her an kullanılabilir durumda bir bıçak bulundurmak şarttır.

İstanbul Boğazı'nda av sırasında balık tekneyi Boğaz'dan geçmekte olan tankerlere veya büyük gemilere doğru sürüklüyorsa yine kesmek lazımdır. Oltayı kullananın elleri her zaman zedelenebilir. Eldiven takmak bu sakıncayı ortadan kaldırır. Balık yemi yutmuş ve iğne midesine saplanmışsa mukavemeti daha kısa sürede azalır. İğne ağzına takılmışsa daha fazla mukavemet gösterir. Avcılıkta balığın tutulup teknede yedeğe alınması yine balığın cüssesine göre 20 dakika ile 1 saat veya çok büyük balıklarda 4-5 saatin üstünde vakit alır.

Oltacının oltayı çekip bırakması, yani kullanması, sandaldan yükletilen ağırlık, balığı yorar ve halsiz bırakır. Bundan sonra daireler çizerek yukarı çıkmaya başlar. Ara sıra yine kaçmak ister. Çekmeye devam edilip tekneye iki metre kadar yaldaştırılınca bu anı bekleyen zıpkıncı, zıpkın ucunu göndere yerleştirip bütün gücüyle zıpkını balığa saplar. Bu darbeyle bir an hareketlenen balık yol isteyebilir ancak zıpkın ipiyle kullanıldığı için mukavemetini kaybeder, yarı ölü hale gelir. Zıpkın ipi ve oltanın birlikte çekilmesiyle tekneye bordalanır.



Uçkurluklada solungaç kapağından sokulan ve ağzından çıkarılan kalın bir iple baştan, diğer bir iplede kasa yapılarak kuyruğundan sandalın yan tarafına askıya alınır. Zıpkın ucu balığın karnından alınıp daha fazla kan kaybetmemesi için delik olan yere tıkaç konur.

Av sırasında oltaya çok iri ve bir tonun üzerinde köpekbalığıda gelebilir. Çok tecrübeli avcılar bunlarla saatlerce uğraşıp yorarlar ve zıpkınlayarak öldürebilirler. Ancak çok tehlikeli olabilecek bu avda yapılabilecek diğer bir şeyde oltayı kesmektir.

Son yıllarda Marmara'da yapılan orkinos avında canlı iri istavrit kullanıldığı ve çok iyi sonuç alındığı görülmektedir. Her balıkta olduğu gibi orkinosda canlı yemi, ölü yeme tercih etmektedir.